Bir Boyalı Kuştum Ben!
Ne kadar sıkıcı boyalı kuş olmak. ne kadar yorucu . sürüden ayrı takılmak ve ve hep renklerinden dolayı yargılanmak göze batmak vs. kıskanılmak belkide . elinde boya fırçası sürekli onların renklerine boyamak kendini ne kadar zor. ne kadar yorucu bir bilseniz. ama biliyor musunuz hemen anlıyorlar senin onlardan olmadığını nasıl ? hala bulamadım. kendi aralarında bir dilleri var ya da kokuları belki ? . ve almıyorlar aralarına ve seni çekiştiriyorlar e sende bu şekilde onları. garip bir devinim içersinde ve buna "sosyal hayat" deniyor. sistem açık net. ya içindesin çemberin ya da dışında. ne kadar çabalarsan çabala ya tenin ya kokun ya dilin uymuyor onlara. kendi memleketinde "azınlık" oluveriyorsun. kapatayım diyorsun algılarımı sıradanlaşayım. görmeyeyim duymayayım onlar nasıl yapıyor hem arkadan konuşayım hem yüzlerine güleyim diyorsun. beceremiyorsun bu "insanlık" oyununu. sığ dünyalarına sığ-a-mıyorsun. Senin gibiler de az değil sessiz çoğunluk bu "boyalı kuşlar" ama hepsi hep birarada durmuyor. onlarda görünce anlıyorlar birbirlerini ve yalnız bırakmıyorlar.
ve ben güvenmeyi seçiyorum. çünkü yine ne demiş bernard shaw amca “Bir insanı doğru yapmak isterseniz ona güveniniz…”
Anlayacağınız üzre yine sıktılar canımı midem falan bulandı. suretler ve asıllar arasında bir kaybolma durumu. Boyalı kuşlar cemiyetini çekemeyenlere girsin bu şarkı. gelsin yanili.
saylıcakla kalın ?
1 yorum:
http://www.youtube.com/watch?v=Py_-3di1yx0
Yorum Gönder